Günlerden birgün İtalyan Büyükelçisi ****** ile görüsmek ister ve
huzura kabul edilir.
O zamanin muhtelif ekonomik-siyasi konulari hakkinda konusulduktan
sonra Büyükelçi :
-Ekselans dün Roma ile yapmis oldugum bir görüsmede hükümetimizin
Hatay'i almak istedigi kararini size iletmem söylendi" der.
Odada buz gibi bir hava eser. Ata büyükelçiye birşeyler daha ikram
eder ve iki dakikaliginina odadan ayrilir.
Döndügünde ayaginda çizmeleri üzerinde maresal üniformasi belinde
tabancasi vardir. Dogruca masasina gider manyetolu telefondan Maresal
Fevzi Çakmak'ın baglanmasini ister ve Çakmak' a:
- Pasa İtalyan dostlarimiz Hatay'a gelmek istiyorlarmis. Hazir
miyiz?
Fevzi Çakmak durumu anlar ve "biz haziriz Pasam" diye yanitlar...
Ata Büyükelçiye döner ve: "Biz hazirmisiz. Hükümetinize söyleyin ne zaman
isterlerse gelip Hatay'i alabilirler" der.......
KARİZMA BUDUR.... İşte Cevap
Cumhuriyet'in ilânından sonra İstanbul'da bir resepsiyon verilir. Tüm
dünya ülkelerinin elçileri ve ateşeleri de davet edilir. Davet güzel bir
şekilde devam etmektedir fakat İngiliz ateşesi olan binbaşının
bakışları Mustafa Kemal'in gözünden kaçmaz. bütün davet boyunca kendisine
dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir. ne olduğunu
öğrenmek için yaverini gönderir. Yaver Mustafa Kemal'e şöyle der:
Paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum o da bana Mustafa
Kemal'in Çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.
bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der:
Git sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış Kurtuluş savaşından bir anı
Izmir kurtuldu
cok tatli bir yorgunluk
Ankara'ya hareket edecekler. Ertesi gun kompartimanin kapisini calar yaveri
açar yorgun
bitkin
kravatini yikamaktadir ******.
Yaveri "ya pasam bu ne hal hic uyumadiniz herhalde niye boylesiniz" der.
"Ya çocuk kompartimanima yastikla battaniye koymayi unutmussunuz. Kolumu yastik yaptim agridi setremi yastik yaptim usudum bende uyumadim kalktim" der.
Yaveri; "aman pasam! Birimize haber vereydiniz hemen size bir yastikla battaniye getirirdik" der.
Ve bir ulke kurtarmaktan donen komutan soyluyor bunlari tarihi bir cevap der ki "Gec farkettim hepiniz en az benim kadar yorgundunuz.Hicbirinize kiyamadim.
Onemli olan benim uyumam degil milletimin rahat uyumasi".
******'un En sevdigi hikayelerdenmis.
Arada kendi anlatır
arada baskasına anlattitir
hep gulermis. (F. R. ATAY)
Yesilaycı bir profesor bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere Sormus:
"Bir eşegin onune iki kova koysanız. Biri su dolu
biri raki.Hangisini icer?" Cevabi kendi veriyor:
"Tabii suyu."
Gene bitirmiyor soruyor: "Neden?"
Arkadan bir bekri söz alıyor. Yuksek sesle cevaplıyor.
"Esekliginden."
****** bu cevaba bayiliyor. Guluyor
guluyor.
Bir aksam Orman ciftliginde yanında erkanı
acik havada oturuyorlar.
Rakilarini yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir ciftci cocuk çalışıyor. ****** el edip
çağırıyor. Soruyor:
"Soyle cocuk: Bir eşegin onune iki kova koysan. Biri raki dolu
biri su. Hangisini Icer?"
Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakıyor. Gazi PaSa Hazretlerinin ve yanındaki Muhterem zevatın onunde rakı kadehleri.
Devletin en buyukleri...
Esas vaziyetine geciyor:
"Rakiyi kumandanim!"
****** kahkahayi basıyor. Herkes saskin. Ata onlara donuyor. Muzip:
"Aman beyler! Neden diye sormayin"
iste kendisiyle barisik bir lider
kimseyle kavgalı degil.. Kendi kendini eleştirebiliyor.diktator hiç değil...Smile)
Kendinle barışık değil vede elestiriyi kaldiramayacaksan lider/yonetici olmayacaksın...